17 Temmuz 2013 Çarşamba

Annemi beklerken

Eveeeet en sonunda annem geliyor, az sonra inecektir, bekliyoruz. Tibet'e bugün OLEEEY yapmayı öğretiyorum. "Oleey anane geliyo" diyip kollarımızı havaya kaldırıyoruz. O da kendince bişeyler yapıyo bi de leyyyy gibisinden bişeyler söylüyo:))) Kendi dilinde bana anlatmaya çalışıyo zaten bazı şeyleri. Salondan diğer odalara döndüyse benim de gitmemi istiyorsa gidiyo, bana bakıyo tekrar gidiyo. Ben yine de gitmezsem ağlıyo:)

Mustafa Beyler bugün bizi iftar yemeğine Sümbüllü Bahçe Konağı'na götürdüler. Çok uykusu geldi kuzumun. Asıl ağlama neymiş orda gösterdi bize Tibet Bey. Kalktık, arabada kendine geldi. Sonra da kendi kendine ninni söyleye söyleye uyudu. Canım benimmmm





Bu fotoğrafı çekildik ve kalktık işte, bu ağlayan surat da kanıtı:)


14 Temmuz 2013 Pazar

Nirvana'ya Ulaşmak

Bugün için daha farklı planlarımız vardı ama bizim bebişlerin uyanması 16:30'u bulunca dağ yoluna çıktık. Alilerin daha önceden gittikleri yermiş Nirvana, sonrası da Uludağ yoluymuş, adı da heralde ondan Nirvana diye düşünüyorum:) Ama biz de çok beğendik. Tibet de öyle çok beğendi ki ordan dönüşte izin versem bir daha uyuyacaktı ama cadı annesi izin vermedi:)

Tibetcik uyumadan önce çok huysuzdu taaa ki kakasını yapana kadar. Kakayı yaptı 2 saat uyudu:) Zaten fotoda da ne kadar uykulu olduğu göz altlarından belli:)


Bugünden de bir kaç tane fotoğraf paylaşayım. Annemler de gelince onlarla da gidicez inşallah da terslik olmaz gelirlerse tabi:)


Yeni gittiğimiz zaman pek bir şekerdi bizimki de yine kaka sıkıntısı olunca yine esti gürledi, kucakta da durmadı yerde de durmadı, huysuzdu yani.


Nermin teyzesinin aldığı takımlar da pek yakıştı bebeğime:)


Güzel Zeynep Güzel annesiyle:)


Soda da içermiş bu kız, çok tatlısın canım benim. Gidince seni çok özlücem. Sen beni sevmiyormuşsun ( :) ) ama ben seni çok seviyorum.


Ne güzel poz veriyorduk ki bizimki arkadan yapıştı saçıma komik oldum ben :)


Elmalı nargile, kokusuna ben, sesine de Tibet bayıldı:)






Ah güzel bebeğim benim:)

Bir de emeklerken videomuz var, çok tatlı benim bebeğim. Uyanıkken hadi uyusun diye beklerim, uyurken de özlerim ben oğlumu::)


10 Temmuz 2013 Çarşamba

Benim Hayallerim vardı

Geçtiğimiz hafta sonu İzmir'den arkadaşlarımız geldi. Nermin & Burçak & Batu. Hem güzel hem de yorucu bir hafta sonu geçirdik hep beraber. Batu da Tibet'ten 1 yaş büyük olduğu için birini uyut, diğerini doyur falan filan çok birşey anlayamadan geçti gitti bir hafta sonu.

Bu perşembe de annemle babam geleceklerdi. Biz de Onur'la planlar yapıyorduk, başbaşa ne yapabiliriz diye. Ben gidemediğim doktor kontrollerime gitmek istiyordum ki, annem dün akşam arayıp grip olduğunu söyledi:( Anneme mi üzüleyim kendime mi bilemedim. İnsan arada nefes almak istiyormuş çocuk olunca gerçekten. Şööööyle bir deliksiz uyumak istiyormuş, öğlen uykularında bile olsa. Biz uzak olunca bu şansı pek yakalayamadık. Napalım şu bakışlar gülüşler herşeye değer:)


Bizimkinin evde en sevdiği yer televizyon sehpası oldu. Tüm çevresi diş izleriyle doldu, olsun hatıra kalacak bize o diş izleri:)


Şu parmakların tatlılığına ne demeli, tam yemelik:) Zaten ayaklarını öpüp ısırmama bayılıyor:))))


Bu da çok işlevli mama sandalyesi. Asla oturmak için kullanılmaz, altında oyun oynanır, tekerlekleri ısırmak içindir, bacakları da tutunup ayağa kalkmak içindir.

İşte tüm hayatımız bu şekilde. Sabah Tibet, akşam Tibet, gece Tibet. Demir damlasını kullanıyoruz yine, yine kabız olduk. Çok üzgünüz çooook, gece uyumak istiyoruz ama uyuyamıyoruz:((((((

Bu arada Burçak kendi fotoğraflarını bize kopyalamamış ve de Batu'yla Tibet'i beraber çekmeyi akıl edememişiz bu yüzden de beraberken fotoğraf koyamadım ama Burçak'ın elinden çıkan bi kaç fotoğraf da paylaşayım istedim.